Çocuklarda ateş

Daha önceleri bir özel hastane için yazdığım bir yazı. Ancak önemli olduğu için kendi siteme ekledim.

Çocuk ateşlendiğinde içgüdüsel olarak çok rahatsız oluyoruz. Bu his normal ancak çok ta korkmamak lazım. Annelerin en büyük korkulu rüyası ateşli havale olduğu için bu konuyla ilgili bir videom var. Onu videolarım arasında bulabilirsiniz ben onu buraya taşımadan önce.

Haydi okuyalım yazımı:

Bu yazıyı ateşli bebeğiniz için okuyorsanız ve bebeğiniz 3 aydan küçük ise ve ortam ısısının yüksekliği, fazla örtme gibi nedenler düşünmüyorsanız, öksürük, ishal gibi başka belirtiler varsa derhal doktorunuza ulaşın.

Değilse okumaya devam edebilirsiniz. Üç ayın altındaki bebeklerde ateş önemli bir nedene bağlı olabilir.

Ateş, çocuklarda genellikle bir hastalığın ilk belirtisi olduğu için anne babaları da endişelendirir. Ateşin altta yatan ciddi bir hastalığa bağlı olup olmadığını bir çocuk hastalıkları uzmanı değerlendirebilir. Ama tabi ki anne babaların bu sırada yapmaları gereken ödevler var. 

Öncelikle koşan oynayan, genel durumu bozulmamış ve hafif ateşi olan bir çocuk ile yemeden içmeden kesilmiş, sürekli ağlayan, huzursuz, dalgın bir çocuğun ateşi aynı anlamı ifade etmez. Öyleyse bir ebeveyn olarak bu durumu nasıl değerlendirmeliyiz? 

Öncelikle nereden ve nasıl ölçmeliyiz? Koltuk altı, makat ve ağızdan ölçümler çoğumuzun çocukluğumuzdan hatırladığı ölçümlerdir. Koltuk altından ölçümde cild kuru olmalı, ve ölçüm süresi kısa olmamalıdır. Süre kısaldıkça ölçüm yanlışlıkları artar. Koltuk altından ölçümlerde ısı 36,5-37 oC arasında olmalıdır. Ama aşırı örtülmüş veya koşup oynamış bir çocukta ısı yarım ila bir derece daha yüksek çıkabilir. Terlemiş ise ısı düşük te çıkabilir.  (Ağızdan ölçüm genellikle koltuk altı ölçümünden yarım derece yüksektir. Doğru ölçüm yapmak için tecrübe gerektirdiğinden evlerde pek kullanmıyoruz.) Makattan ölçüm koltukaltı ölçümünden bir derece kadar yüksek olabilir. İshal durumunda veya barsak hastalıklarında yanıltıcı olabilir ve çocuğa da rahatsızlık duygusu verdiğinden bu metodu da evlerde pek kullanmıyoruz. Kulaktan veya alından uzaktan beden ısısı ölçen cihazlar biraz hata payı olmakla birlikte ortalama ağızdan ölçüm ile koltuk altından ölçüm arasında anlık değer verirler. Bu anlık değerler yanıltıcı olabilir. Doğrusu bir süre sonra tekrar ölçüm yapmaktır. Eskiden kullandığımız cıvalı derecelerin özelliği ölçüm sırasında en yüksek değerde takılı kalmaları ve o süredeki en yüksek ısıyı göstermeleridir. 

Ateş 39,5-40 oC üzerinde ise yine beklemeden doktora götürme hazırlıklarına başlayın. En azından doktorunuzu bilgilendirmelisiniz. 

Çocuğunuzun genel durumu, neşesi, iştahı iyi, başka ek bir şikayeti yoksa ve ateşi 38oC altında seyrediyorsa size az sonra tavsiye edeceğimiz yöntemler ile vakit kazanabilirsiniz. Ancak 3 aydan küçük bebeğiniz ateşlendi ise veya ateş düşürme yöntemleri ile çocuğunuzun ateşi bir saatten uzun bir süredir düşmemişse, küçük çocuklarda 38,5 oC, büyük çocuklarda 39 oC geçiyorsa, 3-4 saatten sık tekrar yükseliyorsa yine çocuk doktorunuza ulaşın. Ateşe eşlik eden bilinç bulanıklığı, ishal, kusma, döküntü, solunum problemleri gibi belirtiler varsa muayene edilmesinde mutlaka fayda vardır. 

Başka bir belirti olmadığı halde çocuğunuzun ateşi 48 saatten uzun devam ediyorsa çok yüksek olmasa bile yinede de muayene edilmesini tavsiye ediyoruz. Ama altta yatan sebebi biliyorsanız, örneğin aşı sonrası ateşi yükseldiyse veya çocuğunuzu ateş nedeni ile götürdüğünüzü doktor tarafından takipte ise ve ek bir şikayet oluşmamışsa ilaçlarını kullanmaya devam edebilirsiniz. Bu durumlarda tekrar kontrole götürmek için nedenler nedir diye düşünüyorsanız öncelikle ek şikayetler ortaya çıkmasıdır. Örneğin fışkırır tarzda kusma, ishal, sıvı alamama, yeni çıkmış döküntüler, genel durumunda bozulma gibi. Başka bir doktora götürmek bazı belirtiler ve bulgular kaybolmuş ya da yeni ortaya çıkmış olabileceğinden bazen zaman kaybına neden olabilir. Bu nedenle mutlaka ilk tanıyı koyan doktora kontrole götürmeyi önemle tavsiye ediyorum.

Genellikle anne ve babalar bana çocukları ateşlendiği zaman havale geçirme korkusu ile panik içinde geliyorlar. Ateşin vücudun bir savunma mekanizması olduğunu unutmayalım. Her ateşlenen çocuk havale geçirmiyor. Ateşli havale genellikle ailede havale öyküsü bulunan birisi varsa, özellikle ateşin yükseldiği ilk saatlerde ve en fazla ilk 24 saatte, genellikle 1 -5 yaş arası çocuklarda görülen ve ortalama yirmi ateşli çocuktan birinde görülen bir durumdur. Bir epilepsi nöbeti gibidir. Gözlerde kayma, bilinç kaybı, kollarda ve bacaklarda ritmik kasılmalar görülür. Bu belirtiler bazı çocuklarda ateşin yükselme dönemindeki aşırı titreme ile karıştırılabilir. Aşırı titreme ve kollarda bacaklarda solukluk ve soğukluğa bağlı renk değişikliği havale değildir. Ateşin yükselmekte olduğunun belirtisidir. Ateş düşürme yöntemleri sonunda düzelirler.  Ateşli havale ateş daha tam yükselmeden de olabilir. Burada dikkat edilecek şey çocuğun ağzında bir şey varsa derhâl solunum yollarının temizlenmesi, ateş düşürücü fitil kullanıp ya da daha önce hekiminiz size sakinleştirici fitil gibi bir ilaç verdiyse kullanıp en yakın sağlık merkezine götürülmesidir. Panik ile zarar verebilirsiniz. Zaten kısa sürede havale duracaktır. Ateşli havale nadiren tekrarlayabilir veya uzun sürebilir ve bu çocukların mutlaka çocuk nöroloğu tarafından takibi gerekir. Ancak şunu belirtmem gerekiyor, bir ateşli havale çocuğa hiçbir zarar vermez. Beyinde bir hasar bırakmaz. Ancak 9 aydan küçük ya da beş yaşından büyük bir çocuk ateşli havale geçiriyorsa mutlaka çocuk nöroloğu tarafından değerlendirilmelidir.

Ateş düşürücülere gelince, çocuklarda artık ateş düşürücü olarak aspirin ve benzeri kullanmıyoruz. Ateşi 38oC nin altında ise ateş düşürücüye gerek yoktur. Ama ateş düşürücü ilaçlar aynı zamanda ağrı kesici oldukları için ağrı kesici olarak kullanabiliriz.  En sık kullandığımız ateş düşürücü paracetamol içeren ilaçlardır. Ortalama altı saat ara ile çocuğun kilosuna göre kullanılır. Gereğinde dört saat sonra da kullanılabilir. Ancak daha sık kullanmayı ve gereğinden yüksek doza çıkmayı uygun bulmuyorum. Çünkü karaciğerde metabolize olur ve ayrıca yan etkileri artar. Çeşitli dozlar içeren şuruplar veya fitil olarak kullanılan ilaçlardır. Fitil hemen emilir ve ortalama yirmi dakikada etkisi başlar. Ağızdan verilen paracetamol’ün ortalama bir saatte etkisi görülür. Bu süre içinde çocukta titreme varsa ateşin daha da yükseleceğini düşündürecektir. Bu nedenle kesinlikle çocuk üşüse bile üzerini örtmemelisiniz. Vücuttan ısı salınımını sağlamalısınız. Soğuk banyo ateşi çok çok hızlı düşürür ve vücudumuz bir reaksiyon olarak yeniden ateşi yükseltmek ister. Bu nedenle soğuk banyo, buzlu su gibi yöntemler kullanılmaz. Ancak ılık bir duş çocuğun ısı salınımını kolaylaştırır ve rahatlatır. Bu sürenin sonunda da verdiğimiz ateş düşürücünün etkisi başlar ve bozulmuş olan bedenimizin termostatı normale döner. Sirkeli veya alkollü su gibi yöntemleri artık tercih etmiyoruz.

Ateşli çocuğun kalori gereksinimi de artar. Buharlaşma ile sıvı kaybeder. Bu nedenle kalorisi yüksek sıvı gıdalar ile beslenmesine ve sıvı gereksiniminin karşılanmasına dikkat edilmelidir. Çocuk kusmuyor ise damar yolundan sıvı vermenin bir faydası yoktur. Antibiyotikler kesinlikle ateş düşürücü değildir ve gereksiz kullanılırsa çocuğunuza zarar verebilir.

Şimdi panik yapmadan çocuğunuzun ateşine tekrar bakın. Keyfi iyi ise, iştahı yerinde ise sakin bir şekilde ateş ölçme görevinize devam edin. 

Prof Dr Hilmi Apak sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et